- Mart 19, 2016
- Yayınlayan: admin
- Kategori: Adem Saygın
Bakanlar Kurulu’nun Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Yapılan değişiklikler doğrultusunda Kredi Garanti Fonu AŞ tarafından KOBİ’lere yüzde 85, ihracatçılara ise talebin Eximbank kanalı ile olması durumunda yüzde 100’e kadar kefalet sağlanabilecek, Her bir yararlanıcı için kefalet limiti KOBİ’lerde azami 3 milyon dolar, KOBİ tanımı dışında kalan yararlanıcılar için ise azami 50 milyon dolar olmak üzere protokol ile belirlenecek. Kredi Garanti Fonu AŞ, kredi verenler tarafından alınan veya alınacak teminatlardan başka teminat aramayacak ve bu teminatlara kefaleti oranında ortak olacak. Şirket, portföy garanti sistemi dışında verilecek kefaletler için kredi verenler tarafından yararlanıcıların kredi değerliliği konusunda gönderilen kredi derecelendirme notlarını kredi kriterleri çerçevesinde değerlendirerek, kefalet başvurularını kabul veya reddine aynı gün içerisinde karar verecek.
Uygulamalar Başladı mı?
Konu kanun kapsamında ilk uygulama ‘Nefes Kredisi’ ismi ile başlatıldı ve Başbakan Binali Yıldırım’ın da katıldığı törenle protokol imzalandı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği proje için 500 milyon TL’lik mevduatı Denizbank ve Ziraatbank’ a aktaracak ve KOBİ’lerin bu miktarın 10 katı oranında yani 5 milyar TL kredi kullanmalarına imkân sağlayacak.
Proje, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) üyesi olan KOBİ’lere %9,90 yıllık faiz oranı ve 12 ay vadeyle bu bankalardan kredi kullanmalarına imkân sağlayacak. Yetkililer tarafından yapılan açıklamalara göre Krediler, Kredi Garanti Fonu’nun vereceği %85 oranında Hazine garantili kefalet ile kullandırılacağı için bankaların da risk primi düşmüş olacak. Bu kapsamda iki ayda 70 bin KOBİ’nin ‘Nefes Kredisi’ kullanması bekleniyor. KOBİ’ler, faaliyetlerini sürdürdükleri illere göre maksimum 50 bin, 100 bin ve 150 bin TL kredi kullanabilecekler ve bu krediyi aylık eşit taksitlerle 12 ayda geri ödeyecekler.
Aldığımız bilgilere göre konu bankalar kendi iç uygulamalarını düzenliyorlar ve başvuru almaya henüz başlamadılar,
Başka Uygulamalar Var mı?
Bunun yanında asıl uygulamanın yetkileri artırılan KGF. nin banka kaynaklı kredi kullandırımlarını artırması ile oluşması bekleniyor. Yetkililerin verdiği bilgilere göre Hükümet, yeni çıkartılan Bakanlar Kurulu Kararı ile Hazine Müsteşarlığı’ndan sağlanan 20 milyar TL’lik kaynağın 4,25 milyar TL’sini yani %22’sini bu projeye aktaracak. Ayrıca kullanılacak olan Portföy Garanti Sistemi ile kefalet talebini başvurunun yapıldığı gün sonuçlandıracak. Kurumca destek sağlanan kredilerde vadeler de yeniden tanımlanmış olup işletme kredilerinde 5, yatırım kredilerinde ise 10 yıla kadar vadenin imkan dahiline alındığı belirtilmiştir. Bu kapsamda kredi başvuruları henüz alınmamakta olup yakın zamanda kurumlar arası çalışmaların tamamlanarak başvuruların alınması beklenmektedir.
Bu Krediler İşletmelerin Faiz Maliyetlerini Düşürecek mi?
Burada özellikle son günlerde ekonomi piyasasının yakından takip ettiği KOBİ’ler üzerindeki faiz yükünün azaltılması konusu önem arz etmektedir. Mevduat faizlerinde beklenen düşüş olmayınca ticari kredi faizlerinde bir indirim sağlanamamıştır. Bu kredilerde hem kamu kurumlarınca sağlanacak mevduat destekleri, hem de KGF tarafından sağlanan Hazine destekli kefaletler bankaların bilançolarında oluşabilecek olumsuz etkiyi neredeyse tamamen ortadan kaldıracağı için kredi oranlarının daha cazip olması umulmaktadır.
Peki bu uygulamaların bankalar açısından anlamı ne?
Finans kurumlarının özkaynaklarında oluşacak bu pozitif katkı sayesinde;
Kredi verebilme hacmi artacak,
2- Özkaynaklar daha etkin ve verimli kullanılabilecek,
3- Özkaynak getiri oranını artırılabilecek.
Sonuç olarak Hazine destekli KGF kefaleti ile finansman sağlayan bankaların maliyetleri düşeceğinden bunun fiyatlara yansıması ile kredi kullanan KOBİ’lerin katlanması gereken kredi maliyetleri de azalacaktır.
Kobiler bu tür kredilere nasıl başvuracak ? Bankaların başvuru değerlendirmelerinde neler ön planda olacak?
Burada Kgf. İle anlaşmalı bankalara başvuru yapılabilecek. İlk değerlemeyi ilgili banka yaparak kredi onay sürecini tamamlayacak. Sonrasında süreci Kgf. Ye yönlendirerek onayına sunacak. Orada da onaylandıktan sonra müşterisine tebliğ ederek teminatını alıp kredi kullandırımını tamamlayacak.
Kredi değerlemesinde her zaman ki gibi başvuranın mali verileri ve istihbarat bilgisi önem arzedecek. Rating notu daha önemli bir hale gelecek. ( Önceki yazılarımızda rating uygulamaları ile ilgili detay bilgi verilmişti.)
Bu Uygulamalar İşletmelerin sıkıntılarına çözüm olabilecek mi? Daha başka yapısal reformlar gerekir mi?
Öncelikle çözüm olmasını ümit ediyoruz. Ancak burada kurumların verilen yetkiyi kullanabilmeleri önemlidir. Yapılan başvurularda Bankalar ve Kgf. Kendilerine verilen yetkileri hak eden firmalarda tam kullanırlarsa firmaların önünü açarlar. Ancak, birebir gayrimenkul ipoteği gibi firmaların bulmakta zorlanacağı teminatlar isterlerse veya ekonomik konjonktürü dikkate almadan işletmelerin karlılık, ciro düşmesi, borçlanmalardaki kısmı artışlar vb. durumlarını sebep gösterip olumsuz bakarlarsa mesafe alınamayacaktır. Hükümet ne kadar yetkileri artırsa artırsın, sorumlular risk alma cesareti gösteremezse bu projeler sonuca ulaşmayacaktır.
Adem SAYGIN
Haliç Finans